Otizmli Çocuklarda Konuşmaya Karşı Direnç
- acibademgunesakade
- 25 Ara 2024
- 3 dakikada okunur
Otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan bireylerde, konuşma becerileri genellikle gelişimsel bir gecikme gösterebilir veya hiç gelişmeyebilir. Bu durum, çeşitli iletişim ve davranışsal zorlukları beraberinde getirebilir. Konuşma eksiklikleri veya hiç konuşmama, bireylerin çevreleriyle etkili bir şekilde iletişim kurmalarını engeller ve bu da sıklıkla problem davranışlara yol açar. Otizmde konuşmamaya yönelik problem davranışların başlıca nedenleri ve türleri şunlar olabilir:
1. İletişim Zorluğu
Konuşma yeteneği olmayan veya sınırlı olan bireyler, isteklerini, ihtiyaçlarını veya duygularını ifade etmekte zorlanırlar. Bu da, alternatif bir iletişim yolu aramadan çevreyle etkileşimde bulunmaya çalıştıkları zaman problem davranışları tetikleyebilir.
Davranışlar:
Sosyal geri çekilme: Çocuklar, iletişim kurma zorluğu nedeniyle insanlardan uzaklaşabilirler, bu da izolasyona yol açabilir.
Otizme Sosyal Geri Çekilme İsteksizlik, inatçılık veya direnç: Birey, bir şey isteğini dile getiremediğinde, pasif direnç göstererek isteklerini elde etmeye çalışabilir.
Fiziksel tepkiler (örneğin, vurma, ısırma, başını duvara vurma): Dil becerilerinin eksikliği, çocuğun frustrasyonunu artırarak daha agresif davranışlara yol açabilir.
2. Çevresel İletişim Eksiklikleri
Konuşmayı öğrenemeyen bir çocuk, başkalarından uygun teşvik ve destek almadığında, kendi iletişim biçimlerini geliştirmekte zorluk çeker. Çevrelerinde yeterli ve doğru bir şekilde desteklenmediklerini hisseden bireyler, isteklerini dile getirmek için problem davranışlar sergileyebilirler.
Davranışlar:
Hızlıca öfke nöbetleri veya çığlık atma: Çocuklar, duygusal bir durumu veya ihtiyacı dile getiremeyince öfke nöbetleri yaşayabilirler.
Vurma veya tekmeleme: Kendini ifade edemeyen birey, daha saldırgan davranışlar sergileyebilir.
3. Korku ve Kaygı
Konuşamama, bireyde kaygı yaratabilir. Kendi ihtiyaçlarını ifade edememek veya başkalarının onlardan ne istediğini anlamamak, sosyal ve duygusal kaygılara yol açabilir. Kaygı, bazı problem davranışlarını tetikleyebilir.
Davranışlar:
Kaçma davranışları: Kişi, zorlayıcı durumlardan kaçmaya çalışabilir.
Tekrarlayan hareketler veya davranışlar (stereotipik davranışlar): Kaygıyı azaltmak amacıyla tekrarlayıcı hareketler (örneğin, el çırpma, sallanma) veya sesler çıkartabilir.
4. İletişim Kurma Yetersizliği
Bazı otizmli bireyler, alternatif iletişim yöntemlerine (örneğin, işaret dili, resimler veya iletişim cihazları) maruz kalmamış olabilirler. Bu durumda, çocukların anlamlı bir iletişim kurma araçları olmadığında, mevcut olan tek araç olarak problem davranışlar kullanılması daha olasıdır.
Davranışlar:
Ağlama veya çığlık atma: Konuşma becerileri olmayan çocuklar, isteklerini anlatmak için ağlayabilirler.
Objeleri fırlatma veya kırma: İletişim kurma yolları sınırlı olan çocuklar, çevresindeki nesneleri başkalarına bir mesaj göndermek için kullanabilir.
5. Ödüllerin Değiştirilmesi veya Eksikliği
Bir otizmli birey, bazı durumlarda konuşmayı kullanmamayı tercih edebilir, çünkü iletişim kurduğunda ödüllerin gelmemesi veya yeterli motivasyonun olmaması durumunda, problem davranışlar gösterebilir. Bu tür bireyler, kendi hedeflerine ulaşmak için dil yerine fiziksel veya agresif davranışları tercih edebilir.
Davranışlar:
Şiddetli davranışlar (örneğin, ısırma, tokatlama, eşyalara zarar verme): Birey, istediği ödülü ya da dikkat çekmeyi elde etmek için bu tür davranışları sergileyebilir.
6. Duyusal İhtiyaçlar
Bazı otizmli bireyler, konuşmanın yanında duyusal işlevsel zorluklar yaşarlar. Sesler veya ışıklar gibi çevresel uyaranlara aşırı tepki verebilirler. Konuşamamak, bu bireylerin kendilerini daha da rahat hissedemedikleri ve çevreleriyle düzgün bir şekilde iletişim kuramadıkları bir ortam yaratabilir.
Davranışlar:
Hiperaktivite veya aşırı hareketlilik: Çocuğun çevredeki uyaranları tolere etme kapasitesinin düşmesi, aşırı hareketlilik veya huzursuzluk yaratabilir.
Kendi kendine konuşma veya bağırma: Çocuklar, bu duyusal bozuklukları ifade edebilmek için sesli ve kontrolsüz davranışlar sergileyebilirler.
7. Sosyal Anlayış Eksikliği
Otizmli çocuklar, sosyal kuralları ve başkalarının duygusal ihtiyaçlarını anlamakta zorlanabilirler. Konuşmadıkları için, duygusal ve sosyal sinyalleri de anlayamayabilirler. Bu da onları sosyal etkileşimlerden uzaklaştırabilir.
Davranışlar:
Sosyal etkileşimden kaçınma: Dil becerileri eksik olduğunda, çocuklar sosyal etkileşimlerden kaçınabilirler ve tek başlarına zaman geçirebilirler.
Başka insanları itme veya itme davranışı: Sosyal becerilerinin eksikliği, başkalarından uzaklaşma ya da onları itme gibi tepkilere yol açabilir.
8. Kavram ve Dil Bilgisi Eksikliği
Otizmli bireyler, dilsel anlamaları ve kavramları anlamada güçlükler yaşayabilirler. Bu durum, onların dilsel gereksinimlerini yerine getirmelerini zorlaştırır ve bazen kavram karmaşası yaratır.
Davranışlar:
Zihinsel engel davranışları: Kavramları ya da dil bilgilerini anlamadıkları için, daha basit veya mantıklı olmayan tepki ve davranışlar gösterebilirler.
Sonuç olarak:
Otizmli bireylerde konuşmama veya dil gecikmesi problem davranışları doğurabilir, ancak bu davranışlar genellikle bir iletişim eksikliğinin sonucudur. Uygulanan terapiler, dil gelişimi için yapılan müdahaleler ve alternatif iletişim sistemleri, çocukların bu zorlukları aşmalarına yardımcı olabilir. Konuşma ve dil becerilerini geliştirmek için erken müdahale çok önemlidir, bu sayede bireyler daha uygun ve işlevsel iletişim yollarını öğrenebilir ve problem davranışlar azalabilir.
Yorumlar